Bir
kaç yıl önce, Gökçeadalıların şaşkın bakışları arasında, şehir
merkezinin girişinde derenin üzerinde bir inşaat başladı. Ve kısa süre
içinde şimdi bazılarının "kuleli çarşı" dedikleri bir dükkanlar
kompleksi zuhur etti.
Sonra duyuldu ki, Belediyemiz "yap işlet devret" yolu ile yaptırmıştı bu binayı.
Bu binayla ilgili bir çok sorusu var Gökçeadalıların, biz aracı olalım ve Belediye başkanımıza yöneltelim sorularımızı :
1. Dereler ve dere yatakları plajlarla aynı hükümde, satılamaz ve
kiralanamaz ve yapılaşma yapılamaz hazine arazileri olduklarına göre :
Bu binanın yapıldığı parsel hangisidir ?
2. Dere yatağı
üzerine bina yapılması, sel ya da yıkım tehlikesi doğurabilir mi ? Bu
konudan DSİ'den resmi görüş ve izin alındı mı ?
3. Bu bina,
arka kısmında bulunan binaların ana cadde ile olan ilişkisini kesmiştir.
Bu durumda o binaların sahipleri yargıya başvurursa bu binanın imar
dışı olması nedeniyle yıkılması gündeme gelebilir mi ?
3. Bu
binanın yapılması için açılan ihale ne şekilde duyuruldu, kaç firma
katıldı, muammen bedel ne idi ? İhale nasıl sonuçlandı ?
4. Bu
binanın sahip olduğu mimari "stil" adanın mimari dokusuyla ilgisizdir.
Gökçeada Belediyesi gökçeadayı bir marka yapmaya çalışırken, Gökçeadanın
taş binalardan oluşan doğal mimarisine özen gösterdiğini Sait Halim
Ergör çarşısında göstermişti. Öyleyse, bu binanın adayla ilgisiz,
yapıştırma gibi duran tarzına neden izin verilmiştir ? Binanın mimari
projesi için bi yarışma açılmış mıdır ? Mimariyi kim kararlaştırmıştır ?
Yüklenici firmanın keyfine mi bırakılmıştır ?
5. Bu binayı
yaparken Belediyemizin amacı gelir elde etmek midir ? Belediyemizin bu
binadan ancak on yıl sonra gelir elde etmeye başlayacağı düşünülürse bu
bina neden yapılmıştır ?
6. Konu açılmışken, Belediyenin
halihazırda kirada bulunan dükkan ve otellerinden rayiç bedellerde kira
almıyor oluşu nasıl açıklanabilir ? Belediyenin kaç dükkanı vardır ve
bunlardan ne kadar kira geliri elde etmektedir, kira tahsilatları
yapılmakta mıdır ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder